Sinema iyidir.
Film izlemeyi bu kadar çok seven, bu kadar çok film izleyen, eh bunun eğitimini de almış olan bendeniz öyle sağda solda yarım yamalak onu izledim bunu izledim demek yerine adam gibi yorumlarını paylaşsın dedim. Umarım iyi etmişimdir. Başlıyoruz :P
Blogger tarafından desteklenmektedir.
28 Kasım 2010 Pazar
Metropia (8/10)
Gönderen Nabruk zaman: 13:31 // Etiketler: metropia, metropia filmi, nabruk blog, sinema, sinema filmleriÇok enteresan. Bu filmle ilgili ilk ağzımdan çıkan yorum buydu.
Animasyon filmleri sever misiniz? Ben çok severim. Ama bu film başka tür bir animasyon, maalesef tekniğinin adını bilmiyorum ama kullanılan tekniğin çok enteresan bir teknik olduğunu söyleyebilirim.
Sadece tekniği değil, filmin konusu da enteresan ve işleyişi de...
Ne kadar çok 'enteresan' demişim yahu şimdi farkettim.
Hikayeye gelecek olursak, film sanki bize geleceğimizi gösteriyor diyebilirim. Petrolün azalmasıyla ihtiyaç duyulan enerji nedeniyle avrupa üzerinde bir metro sistemi kurulur. Karakterimiz sıradan, basit ve hatta sıkıcı bir insandır. Ama çok enteresan bir şekilde dönen oyunların içinde bulur kendini. İşleyişi yavaş ama aslında çok düşündürücü bir film Metropia.
Üstelik seslendiren şahıslar da oldukça tanıdık. Başrol karakterimiz 'true blood' dizisinin sevilen başarılı ve seksi oyuncusu Alexander Skarsgard (Eric), diğer bir karakter ise aktrist ve müzisyen Juliette Lewis tarafından hayat buluyor. Sesleri filme ve film karakterlerine çok yakışmış diye düşünüyorum.
Ben çok sevdim, izlemenizi tavsiye ediyorum :)
Toprak Altında (7/10)
Gönderen Nabruk zaman: 13:01 // Etiketler: buried, sinema filmleri, toprak altındaMilyonlarca dolar harcanmış, birbirinden şöhretli aktör ve aktristlerin oynadığı filmlerle kıyaslayınca, "helal olsun" dedirtebilecek bir film 'toprak altında', orjinal ismiyle 'Buried'.
Tek sahne, tek başrol oyuncusu, az bütçe ve karşılığında güzel işler...
Yönetmenliğini Rodrigo Cortés'in yapmış olduğu Buried, izleyiciyi 1 saat 35 dakika boyunca hem geriyor hem de merak ettiriyor. Elleri ve ağzı bağlı bir şekilde kendini yer altında bir tabutta bulan karakterimiz Paul, tabutta bulunan çakmak, el feneri, bıçak ve çekmeyen, şarjı az olan cep telefonuyla bulunduğu yerden kurtulmaya çalışıyor. Özellikle klostrofobisi olanlar veya olmaya yatkın olanlar için gerçekten de 'sıkıntı verici' bir film olduğunu düşünüyorum. Ben öyle olmadığım halde darallar geldi düşünün.
Özetle benim bu filme puanım 7/10, izlemenizi tavsiye ederim.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)
Hakkımda
- Nabruk
- kalabalık bir şehirde,en az yaşadığı şehir kadar kalabalık bir psikolojide yazılmış birkaç anektodun sahibesi...